Kampçıyla, arabayla, hatta tekneyle dışarı çıkmayı seven insanlar çoğu zaman ateşli film fanatikleri değiller. Artık tüm seyahatlerin ve yol gezilerinin caydırılması çoğumuz için çok kısıtlayıcı geliyor. Biraz dikkatinizi dağıtabilecek, hatta bazen gününüzü doldurabilecek şeyleri aramaktır. Neyse ki, seyahat etmekle ya da bazen daha geniş anlamda, belli bir motivasyonla belli bir mesafeyi kat etmekle ilgili pek çok film yapıldı. Hatta ‘Yol filmleri’ diye kendi türleri bile var. İyi bir yol filmi birçok unsurdan oluşur. Her şeyden önce, kelimenin hangi anlamıyla olursa olsun, seyahatle ilgili olmalı. Belli bir hedef doğrultusunda belli bir mesafe kat etmek. Ayrıca genellikle karakterlerin geçtiği ülkelerin çok güzel görüntülerini içerirler. Son olarak, her yol filminin özünde karakterin geçirdiği evrim yatmaktadır. Bütün bunlar bir araya geldiğinde, bir sonraki seyahatinizi planlamanız için size ilham veren güzel bir film ortaya çıkıyor. Evde tadını çıkarabileceğiniz bazı mükemmel seçenekleri buradan okuyun.
1. Küçük Gün Işığı Güzeli (2006)
Bu film öncelikle seyahatle ilgili değil. Hikaye, Hoover ailesinin tek normal üyesi gibi görünen Olive’e, Little Miss Sunshine yarışmasına davet edildiğinin söylenmesiyle başlar. Hoover ailesi aynı zamanda katı bir babadan, konuşmayı reddeden bir oğuldan ve başkalarının onun üzerine yürümesine izin veren bir anneden oluşur. Uyuşturucu kullandığı için huzurevinden atılan dedeleri ve amcaları Frank da onlarla birlikte yaşıyor. Son zamanlarda gerçekleşen bir intihar girişimi nedeniyle ikincisinin yalnız kalmasına izin verilmiyor. Tek bir sorun vardır: Olivia’yı yarışmaya katabilmek için tüm ülkeyi (ABD) dolaşmaları gerekir. Kimse evde yalnız kalamadığı için hepsi eski bir minibüsle yola çıkar. Bundan sonra film, tüm ailenin bu yolculuğu nasıl yaptığını görebildiğimiz hareketli bir dönemece giriyor. Varış noktası değil yolculuk, aile üyelerini birbirleriyle ve kendileriyle karşı karşıya getirir ve böylece tüm grubu etkiler.
Filmin seyahatle pek alakası yok ama seyahat sorununu hızla başlatıyor. ‘Yolculuk varılacak yerden daha önemlidir’ atasözü burada her zamankinden daha doğru.
2. Motosiklet Günlükleri (2004)
Motosiklet Günlükleri genç devrimci savaşçı ‘Che Guevara’nın seyahat hikayesini anlatıyor. Onu motosikletle Güney Amerika’daki yolculuğunda takip ediyoruz. Geleceğin özgürlük savaşçısı, sosyalist ideolojisi için ilhamını, yozlaşmış sistem altında acı çeken insanlarla karşılaştığı çeşitli karşılaşmalar aracılığıyla bu yolculukta buluyor. ‘Che Guevara’nın hayal gücüne hitap eden bir karakter olmasının yanı sıra bu film, iki ana karakterimizin motosikletle şehir şehir gezdiği bölgenin güzel görüntüleriyle sürekli karşınıza çıkan güzel bir gezi filmi. Bir sonraki seyahatinizi tekrar planlamak istemeniz çok uzun sürmeyecek.
3. Walter Mitty’nin gizli hayatı (2013)
Walter Mitty büyük bir (seyahat) dergisinin utangaç bir çalışanıdır. Dergi, maceracı fotoğrafçılar tarafından çekilen birbirinden güzel seyahat fotoğraflarıyla doluyken, Walter’ın görünmez ama önemli bir işlevi var. Ofis binalarının bodrum katında fotoğrafların negatiflerinin geliştirilmesinden ve saklanmasından sorumludur. Varlığı da işlevi kadar görünmez ama kafasında hayaller şeklinde birçok gerçeküstü macera yaşıyor.
Son ve en önemli negatif kaybolunca Walter fotoğrafçısını ve dolayısıyla negatifi bulmaya koyulur. Küçük bir şey olarak başlayan şey onu kısa sürede Grönland’a götürür. Evinin veya işyerinin dışına hiç adım atmayan utangaç adam, bir anda kendisini Grönland’dan tekneyle İzlanda’ya götüren ve oradan Afganistan’a doğru yolculuğuna devam eden bir maceranın içinde bulur. Orada yolculuğu oldukça sıradan bir hayal kırıklığıyla sona eriyor. Burada da önemli olanın varılacak yer değil, yolculuk olduğunun farkına varır. Farkına varmadan sürrealist hayalleri gerçeğe dönüştü. Seyahat hikayesi, ziyaret ettiği çeşitli ülkelerin doğasına ve çevresine dair güzel görüntülerle doludur ve bu da sizde hemen adamın ayak izlerini takip etme isteği uyandırır.
4. Vahşi doğada (2007)
Karanlık konusuna rağmen sizde seyahat etme isteği uyandırabilecek bir film. Bu yol filmi baştan sona Chris McCandless’ın gerçek hikayesini anlatıyor. Chris üniversiteden büyük bir başarıyla mezun olan bir öğrencidir. Bir sonraki adım, çalışmalarına ünlü Harvard Üniversitesi’nde devam etmektir. Ailesi son derece gururlu ve onun eğitimine başlamasını sabırsızlıkla bekliyor ancak Chris bu konuda tamamen farklı düşünüyor. Toplumdaki materyalizmden ve başarı hırsından iyice bıkıp her şeyi bırakıp kendi başına yola çıkmaya karar verir. Son hedef Alaska’dır. Burada toplumun dışında tamamen kendi kendine yeterek yaşamak istiyor. Takip edilmemek için adını değiştirir ve ülke çapında seyahat eder. Yol boyunca bazı ilginç insanlarla tanışır ama hiçbir yere kalıcı olarak yerleşmez. Sonunda kendini Alaska’da bulur ve burada eski bir otobüs enkazını yeni evine dönüştürür. Filmin karanlık ve iç karartıcı bir konusu olmasına rağmen yolculuğun kendisini takip etmek harika. Bir izleyici olarak geçtiği bölgelerin doğasına ve kültürüne kapılıyorsunuz.
5. Hector ve Mutluluk Arayışı (2014)
‘Walter Mitty’nin Gizli Hayatı’nı beğendiniz mi? O halde bu da sizin için. Hector, hiçbir hastasına daha iyi ve daha mutlu bir yaşam sunamayacağı sonucuna varan tükenmiş bir psikologdur. Kendi hayatını ve evliliğini sorgulamaya başlar. Alışkanlıklarına bağlı kalan adam, birdenbire hayatındaki hiçbir şeyden emin olmaz. ‘Mutluluğun’ anlamını bulmak için geniş çaplı bir arayışa çıkmaya karar verir. Çin’e yapılan bir gezi, hızla dünya çapında bir geziye dönüşüyor. Güzel seyahat görüntüleri, gerçek bir ev insanının bile seyahat etme ve etrafta dolaşma konusunda hayal kurmasına neden olur. Burada bulunduğu ülkelerin ortamı değil, tanıştığı kültürler ve insanlar önemli. Koltuğunuzdan unutulmaz bir yolculuğa çıkmak istiyorsanız bu da şiddetle tavsiye edilir.